T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
KONYA / SELÇUKLU - Mustafa Karaciğan İlkokulu

BOŞ (SERBEST) ZAMANLARI DEĞERLENDİRME

BOŞ (SERBEST) ZAMANLARI DEĞERLENDİRME

Konunun en başında şunu belirtmek gerekmektedir. “ Boş zaman, bomboş zaman değildir “. Çoğu zaman boş zaman bomboş geçirilen zaman olarak algılanmaktadır. Oysa ki, boş zaman insanların çalışma / iş hayatı ve her türlü sorumluluklarından kurtulduğu bir zaman dilimidir. Öncelikle kişilerin bedensel olarak ve ruhen dinlendiği, kendisiyle baş başa kaldığı,  kendisi için özgürce kullandığı,  kendisini geliştirdiği, bilgilendiği ve kültürel değerlerini yaşattığı ulvi uğraşıları da anlatmaktadır. Belki de boş zaman yerine serbest zaman (leisure time) kavramının kullanılması algı karmaşasına karşı iyi gelecektir.

Bu açıdan boş (serbest) zaman değerlendirme sosyal, ekonomik, kültürel, sanatsal, sportif, ruhsal,  fiziksel sağlık ve eğitim alanlarında bireylerin olduğu kadar toplumların refahı açısından da önemli bir konudur.  

Zaman hakkında şunlar söylenebilir: Zaman geçmişten şimdiki ana ve geleceğe doğru akıp gitmektedir. Bu akışta geriye dönüşü yoktur. Harcanan ya da yaşanmış zamanı geriye getirilmesi imkânsızdır. Zamanın telafisi yoktur. Ancak, zaman dolu ve anlamlı geçirilirse yaşamda o derece anlamlı ve dolu geçirilmiş olur. Dolayısıyla, zamanı iyi yöneten insanlar yaşam kalitesini de yükseltmiş olur. Ayrıca, zamanı dikkate almadan bir eylemi gerçekleştirmek olanaksızdır (Baltaş ve Baltaş, 2000: 273). 

 

Boş (Serbest) Zaman

 

Toplumların düşünce ve eylem tarzları, birey topluma girmeden önce büyük ölçüde düzenlenmiştir. Kişi, her seferinde neyi nasıl yapacağını öğrenmek veya keşfetmek zorunda değildir. Kişiler, rollerini ve ilişkilerini kurumlar aracılığıyla yerine getirmekte ve bu kurumlardan öğrenmektedir. Birey ve toplum için öncelikli özelliklere sahip olan bu kurumlar şunlardır; aile, eğitim, ekonomi, siyaset, din ve serbest zamanları değerlendirme (Fichter, 1996: 122-125). Bu anlamda zaman, boş (veya serbest) zamanları değerlendirme kurumu altı temel kurumdan biri olup evrensel, zorunlu ve önemlidir (Aydın, 1997: 217). Dolayısıyla serbest zamanları değerlendirme hem bir olgu hem de bir kurumsal işleyiş olarak toplumun tamamlayıcı ve gerekli bir unsurudur. 

Boş (serbest) zaman kavramı, serbest zamanları değerlendirme kavramı etrafında şekillenerek bugüne gelmiştir. Günümüzde çalışma hayatının monotonluğuna ve sıkıcılığına karşı serbest zaman aktiviteleri huzur verici özellikleri nedeniyle zaruri bir ihtiyaç haline gelmiştir. Yapılan çalışmalarda etkinlik türleri ve zaman açısından çeşitli tanımlar yapılmıştır. Etkinlik boyutunda, fizyolojik ihtiyaçların giderilmesi, gündelik işlerin yapılması, çalışma veya diğer toplumsal yükümlülüklerin icra edilmesinden artan kalan zamanı ifade etmektedir. Zaman açısından ise insanların kendilerine ait doğal ve bedensel ihtiyaçları karşılamaya gereksinim duydukları, sorumluluk ve zorunluluklarının olmadığı bir zamanı kapsamaktadır. İnsanlar, bu zaman aralığında, sadece dinlenmekte veya kendisini ifade etmeye yarayan ulvi niteliklerdeki aktiviteler ile uğraşmaktadırlar. Ayrıca, maddi bir karşılık beklenmeden ve mecburiyet hissinin olmadığı, kendi içinde bir amacı olan, sanatsal, kültürel ve toplumsal aktiviteler serbest zaman içerisinde ele alınmaktadır. Bütün bu tanımlamalardan sonra, boş (serbest) zaman veya boş (serbest) zaman etkinlikleri bireyin kendi adına giriştiği, zorlamanın olmadığı, kendi özgür seçimi ile gönüllük esas alınarak içten güdülenmeyle gerçekleştirdiği bir zaman dilimidir, şeklinde özetlenebilir (Aydoğan, 2000: 20).  

 

Boş (Serbest) Zaman Fonksiyonları 

 

Serbest zamanın üç temel fonksiyonu vardır. Dinlenme, eğlenme ve gelişim. 

 

Dinlenme Fonksiyonu 

 

Boş (serbest) zamanı ifade eden en temel fonksiyondur diyebiliriz. Dinlenme, endüstrileşmenin ilk aşamalarında uzun süre çalışan insanların fiziksel güçlerini toplamaları ve işten kaynaklanan fiziksel ve psikolojik yıpranmalara karşı deşarj olmalarını sağlayarak tekrardan canlanmalarına yönelik bir fonksiyonu anlatmaktadır. Bir nevi, serbest zaman çalışanların iş verimliliğini arttırmak üzere planlanmış bir zaman dilimiydi. Dru Scott (1997)’de tam da bu durumu izah etmektedir: Çalışma hayatının insan organizması üzerinde meydana getirdiği fiziksel ve ruhsal olumsuz etkilerinin dinlenme fonksiyonu ile bertaraf edileceğini ve insanların daha verimli bir iş hayatına sahip olması için mutlaka dinlenmesi gerektiğini belirtmektedir. Çalışma hayatında verimli bir zihin yapısına sahip olmak ve fiziksel gücün yenilenmesi için dinlenme zamanına gerekli önemin verilmesi gerektiğini önermektedir  (Mutlu, 2008: 21). 

Günümüz modern toplumlarda ise boş (serbest) zaman yeniden planlanmıştır. Artık, modern dönemlerin insanı çalışma dışı zamanında fiziksel, psikolojik ve sağlık açısından dinlenmeye, bir takım etkinliklerle uğraşarak rahatlamaya önem vermektedir. Bu aktivitelerin çoğunluğu, eğlence ve hobi amaçlı olup aktif ve pasif nitelikte etkinlikler şeklindedir (Karaküçük, 1995: 45). 

 

Eğlenme Fonksiyonu 

 

 En genel anlamıyla eğlenmek, geçirilen zamandan hoşnut olmak ve uğraşılan eylemden zevk almaktır. Brotherton (1991)’e göre, eğlenme aktivitesi yapacak bir şeyi olmayan insanı, bu durumdan kurtaran ve bir şeylerle uğraştıktan sonra sakinleşerek tekrardan aktivitelerde bulunma isteğine vesile olmaktır. Foulquie (1994)’e göre, sadece yapacak bir şeyi olmayan insanın içinde bulunduğu bunalmışlıktan kurtulması değil, aynı zamanda bir kaygıyı ya da bir hevesi tatmin etmenin aracıdır da. (Cevahircioğlu, 2007: 13). Bu tatmin gündelik eğlence ve ciddi eğlence biçiminde gerçekleşmektedir. Gündelik eğlence kısa süreli ve keyif verici bir eğlence olup, oyun; oturmak, gezmek ve uyuklamak gibi gevşetici etkinlikler; televizyon izlemek gibi pasif eğlence; şans oyunları gibi aktif eğlence; sohbet gibi sosyal etkileşim; ve yeme-içme gibi duyusal uyarım türleri vardır. Ciddi eğlence daha ciddi boş (serbest) zamanlarda yaşam tarzı ve kimlik üzerinde etkisi vardır. Bireysel farkındalık üst düzeyde olup, kendini ifade etme geliştirme ve öznel tatmin gibi daha anlamlı kişisel kimlikler kazandırmaktadır (Torkildsen, 1999: 88).  

Netice olarak boş (serbest) zaman aktivitelerine katılımı, yoğun iş temposu ve stresli yaşam koşulları karşısında gevşemeyi ve yaşamdan keyif almayı sağlayarak zamanın tadına varmayı ve zamanı dolu dolu yaşamayı olanaklı kılmaktadır. Böylece, bireylerin hoşça zaman geçirme dürtüleriyle birlikte, yaşamlarına yönelik olumlu algılarının gelişmesi ve daha sağlıklı olma isteklerinin artması paralel gitmeye başlamıştır.  

 

Gelişme Fonksiyonu 

 

 Gelişim fonksiyonu, yaşamın kendi akışı içerisinde meydana gelen tekdüzeliğe karşı başkalarıyla birlikte zaman geçirmenin etkileşimsel olarak kişinin kendini ifade etmesine olanak tanımasıdır. Duygusal olarak neşeli, zihinsel olarak bilgilendiği, sosyal olarak toplumsal yaşama daha istekli katıldığı, sadece içsel olarak karşılık beklediği ve sonucunda kişisel olarak geliştiği bir süreci ifade etmektedir.  

Gelişme fonksiyonu, bedensel, zihinsel, sosyal ve sanatsal anlamda sağlıklı bir yönde ilerlemeyi kapsamaktadır. Boş (serbest) zaman etkinliklerinin gelişme fonksiyonunun tam anlamına kavuşması, pozitif değerler meydana getirmesiyle ilgilidir. Kişinin sosyalleşmesinin bu yöndeki katılımı hayata bakış açısını, görgüsünü, bilgisini, duygu ve düşüncelerini, yaşam deneyimlerini, yükümlülüklerini, zamanı etkili kullanmayı ve kendi kararlarını verme yeterliliğine sahip olmasına neden olmaktadır. Bunun yanında, bu yönde olumsuz değerler de ortaya çıkabilmektedir. İnan’a (1973: 325) göre, boş (serbest) zaman faaliyetlerinin negatif yönde sonuçları olabilmektedir. Kişi, bu sürece doğru katılım göstermezse; başta kötü alışkanlıklar edinmekten davranış bozukluklarına kadar istenmeyen kişilik özellikleri gösterebilmektedir. Bezginlik, stres, sorumsuzluk, bireysel ya da kamusal alanlara zarar verme gibi olumsuz davranışları gösterme olasılığı oluşabilir (Kırkpınar, 2004: 10). Son kertede, gelişme fonksiyonun serbest zamanın dinlenme ve eğlenme fonksiyonlarının tamamlayıcısı ve nihai amacı olduğu söylenebilir. 

 

Boş (Serbest) Zaman ve Eğitim 

 

Serbest zaman, eğitim veya eğitim kurumları kavramlarının farklı işlevlerinin yanı sıra, kişilerin yaşantı yoluyla deneyimler elde etmesi, değişen yaşam koşullarına adaptasyonu ile mutlu, sağlıklı ve hayattan zevk alan bireyler olması yönünde ortak paydaları vardır. 

Eğitim sürecinde asıl amaç, Türkoğlu’na (1998) göre, bireyin içinde bulunduğu toplumsal ve kültürel yapının kurallarını toplumun diğer üyeleriyle birlikte yaşamayı ve bu yaşamı özümsemeyi gerçekleştirmektir. Bireylere sunulan imkânlar ölçüsünde kararlar vermesine yardımcı olmak, hoşgörüyü geliştirmek ve kültürel yapı ile bütünleşmesini sağlamaktır. Serbest zaman eğitiminin bireylerin bilişsel becerilerinin gelişmesi ve farklı alanlarda tecrübe kazanarak aklıselim ve topluma yararlı olma gibi amaçları da vardır (Cevahircioğlu, 2007: 15).

Bu anlamda, genel eğitimin içinde ve yanında okullarda serbest zaman aktiviteleri sosyal, kültürel, sportif ve sanatsal aktiviteleri öğrencilerin kendilerini geliştirmek amacıyla kullanmasına, sosyal ilişkiler geliştirmesine, farklı yaşantılara sahip arkadaşları ile buluşmasına ve toplumsal düzeyde bir vatandaş olmasına olanak vermesindendir (Polat, 2017: 31). Serbest zaman bunun yanı sıra bireylerin zihnen ve bedenen rahatlaması, birbirleriyle dayanışma içinde olması, her haliyle birbirlerini kabullenmesi, güzel davranışlar göstermesi ve olumsuz davranışların sönmesi konularında genel eğitimi destekleyecektir. 

Genel olarak serbest zaman etkinliklerine katılım, Decloe ve ark. (2009)’a göre bireysel bir yönelme sonucu bir aktiviteye katılma davranışının vermiş olduğu haz, eğlenme ve heyecan duymak olarak ifade edilebilir. Yapılan çalışmaların çoğunda, serbest zaman katılımının bireylerin birçok gereksinimlerini karşıladığı belirtilmektedir. Bunlar bedensel, ruhsal ve toplumsal ihtiyaçlar şeklinde sınıflandırılabilir (Yetim, 2014: 23). Zaickowsky (1985); Celsi ve Olson (1988); Kyle ve Chick (2002)’ye göre; serbest zaman etkinliklerine katılan bireyler, etkinliğe yoğun ilgi gösterdiklerinde insanlar için vazgeçilmez bir etkinliğe dönüşmektedir. Böylece, bu etkinliklere katılan bireyler bundan sonraki hayatlarında bu durumu yaşamlarının bir parçası haline getirerek süreklilik göstereceklerdir. Bununla birlikte, üst düzeyde katılım gösteren bireylerin kazandıkları deneyimlerde üst düzeyde seyretmekte ve ilgilenimin yoğunluğuna bağlı olarak değişmektedir (Gürbüz, Çimen ve Aydın, 2015: 291). 

 

Özetlersek: Yukarıda da bahsi geçtiği üzere boş (serbest) zaman etkinliklerine katılım pozitif değerler kazandıracaktır. Kişinin sosyalleşmesi ile birlikte hayata bakış açısını, bilgisini ve görgüsünü duygu ve düşüncelerini, yaşam deneyimlerini, yükümlülüklerini, zamanı etkili kullanmayı ve kendi kararlarını verme yeterliliğine sahip olmasına neden olmaktadır. Bunun yanında, bu yönde olumsuz değerler de ortaya çıkabilmektedir. İnan’a (1973: 325) göre, boş (serbest) zaman faaliyetlerinin negatif yönde sonuçları olabilmektedir. Kişi, bu sürece doğru katılım göstermezse; başta kötü alışkanlıklar edinmekten davranış bozukluklarına kadar istenmeyen kişilik özellikleri gösterebilmektedir. Bezginlik, stres, sorumsuzluk, bireysel ya da kamusal alanlara zarar verme gibi olumsuz davranışları gösterme olasılığı oluşabilir (Kırkpınar, 2004: 10).

KAYNAKÇA

Aydın, M. (1997). Kurumlar Sosyolojisi. 1. Baskı. Ankara: Vadi Yayınları.

Aydoğan, F. (2000). Medya ve Serbest Zaman. İstanbul: Om Yayınları.

Baltaş, A.ve Z. Baltaş. (2000). Baskı Stres Ve Başa Çıkma Yolları. 20. Baskı. İstanbul: Remzi Kitabevi.

Cevahircioğlu, B. (2007). 'Efes İle İlk Adım Basketbol Okulları' Projesine Katılan 9-15 Yaş Grubu Çocukların Rekreasyon Aktivitelerine Katılımlarının Değerlendirilmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi SBE.

Fichter, J. (1996). Sosyoloji Nedir?. N.Çelebi (Çev.). 3. Baskı. Ankara: Atilla Kitabevi.

Gürbüz, B., Z. Çimen ve İ. Aydın. (2015). "Sebest Zaman İlgilenimi Ölçeği" Türkçe Formu Geçerlik Ve Güvenilirlik Çalışması. III. Rekreasyon Araştırmaları El Kitabı, Eskişehir: AÜ, 290-294.

Karaküçük, S. (1995). Rekreasyon Boş Zamanları Düzenleme. 2. Baskı. Ankara: Seren Ofset.

Kırkpınar, M. (2004). Lise Son Sınıftaki Öğrencilerin Boş Zaman Faaliyetlerine Katılım Biçimlerinin Araştırılması (Muğla İli Örneği). Yüksek Lisans Tezi. Muğla: Muğla Üniversitesi SBE.

Polat, C. (2017). Üniversite Öğrencilerinin Rekreasyonel Etkinliklere Katılım Engellerinin Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi (Kütahya İli Örneği). Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Kütahya: Dumlupınar Üniversitesi SBE .

Torkildsen, G. (1999). Leisure And Recreation Management. Fourth Edition. London: E & FN Spon.

Mutlu, İ. (2008). Egzersiz Yapan Kişilerin Boş Zamanlarına Yönelik Tutumları Üzerine Bir Araştırma (Kayseri İli Örneği) . Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Niğde: Niğde Üniversitesi SBE .

Yetim, G. (2014). Boş Zaman İlgileniminin Boş Zaman Tatmini Ve Sadakati Üzerine Etkisi: Eskişehir’deki Fitnes Merkezleri Üzerine Araştırma . Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi SBE .

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 05.04.2023 - Güncelleme: 05.04.2023 10:36 - Görüntülenme: 586
Kaynak: Aydın, M. 1997. Kurumlar Sosyolojisi. 1. Baskı. Ankara: Vadi Yayınları.
  Beğen | 28  kişi beğendi